Beykozlu
New member
Risk, emeklilik ve sıhhat bahislerinde hizmet sunan memleketler arası Aon şirketi, IPSOS işbirliğinde gerçekleştirdiği 2021 Global Refah Anketi’nin sonuçlarını yayınladı. Dünyanın dört bir yanındaki patronların, çalışan refahını ele alış biçimlerini ve çalışan refahı programlarının şirket performansı üstündeki tesirini inceleyen araştırmaya 41 ülkeden 1.648 şirket katıldı.
Araştırma sonuçları, çalışan refahının şirket performansı üzerinde direkt tesiri olduğunu gösteriyor. hem de gerilim, tükenmişlik ve tasa üzere faktörler niçiniyle şirket performansının olumsuz etkilenebileceğini ortaya koyuyor.
Kurumsal refah performansının, kuvvetli ve odaklı bir stratejiyle direkt irtibatlı olduğunu belirten Aon Türkiye Sıhhat ve Emeklilik Tahlillerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sinem Yalçın, “Kurumsal refah, 2020’dilk evvel de kıymetliydi, fakat global bir pandemi ve süratle değişen iktisadın bir ortaya gelmesiyle bir arada bireyler, kuruluşlar ve topluluklar için ehemmiyeti daha da arttı. Evvelden bir lüks olarak görülen konuttan çalışma, süreksiz bir tahlilden; kalıcı, temel bir değişime dönüştü. İşe gidiş gelişlerin ortadan kalkmasıyla, kimi bireyler daha sık antrenman yapmak ve yemek pişirmek üzere kendileri ve aileleri için vakit ayırma fırsatı buldu. Çalışanların yarısından fazlası mümkün olduğunca uzaktan çalışmaya devam etmeyi tercih ediyor. Lakin yöneticiler uzaktan çalışma külçeşidini geliştirirerek, bu eğilimi desteklemeli. Bu, sadece verimli uzaktan çalışma halleri geliştirmek ile ilgili değil, bununla birlikte kalite ve performans nezaretinin kuvvetlendirilmesini de içerir” dedi.
Global çapta şirketlerin yüzde 82’si çalışanlarının refahını bundan öncelik olarak görse de biroldukca şirket, kurumsal kültürlerinde, yeteneği kendilerine çekme yaklaşımlarında ve performans gayelerinde bir refah stratejisinden mahrum. Kurumsal refah inisiyatiflerine sahip olan yüzde 87’lik bölümün sırf yüzde 55’inin bu alana yönelik bir stratejisi bulunuyor.
Uzun vadeli bir hareket planı kaide
Kurumsal refaha yönelik inisiyatifler; rastgele bir refah programı, aracı, çalıştayı ya da kampanyası olarak kısa vadeli uygulamalar olarak tanımlanırken; kurumsal refah stratejileri, kurumsal refah tahlillerine yahut gayelerine ulaşmak için kaynakları kullanan, uzun vadeli bir hareket planı olarak tanımlanıyor.
Şirketlerin refah siyasetlerinde yaşadığı zorluklar
Kurumların kurumsal refah inisiyatiflerini hayata geçirmelerinin ya da bu inisiyatifleri geliştirmelerinin önündeki mahzurlar ise şöyleki sıralanıyor:
Araştırma sonuçları, çalışan refahının şirket performansı üzerinde direkt tesiri olduğunu gösteriyor. hem de gerilim, tükenmişlik ve tasa üzere faktörler niçiniyle şirket performansının olumsuz etkilenebileceğini ortaya koyuyor.
Kurumsal refah performansının, kuvvetli ve odaklı bir stratejiyle direkt irtibatlı olduğunu belirten Aon Türkiye Sıhhat ve Emeklilik Tahlillerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sinem Yalçın, “Kurumsal refah, 2020’dilk evvel de kıymetliydi, fakat global bir pandemi ve süratle değişen iktisadın bir ortaya gelmesiyle bir arada bireyler, kuruluşlar ve topluluklar için ehemmiyeti daha da arttı. Evvelden bir lüks olarak görülen konuttan çalışma, süreksiz bir tahlilden; kalıcı, temel bir değişime dönüştü. İşe gidiş gelişlerin ortadan kalkmasıyla, kimi bireyler daha sık antrenman yapmak ve yemek pişirmek üzere kendileri ve aileleri için vakit ayırma fırsatı buldu. Çalışanların yarısından fazlası mümkün olduğunca uzaktan çalışmaya devam etmeyi tercih ediyor. Lakin yöneticiler uzaktan çalışma külçeşidini geliştirirerek, bu eğilimi desteklemeli. Bu, sadece verimli uzaktan çalışma halleri geliştirmek ile ilgili değil, bununla birlikte kalite ve performans nezaretinin kuvvetlendirilmesini de içerir” dedi.
Global çapta şirketlerin yüzde 82’si çalışanlarının refahını bundan öncelik olarak görse de biroldukca şirket, kurumsal kültürlerinde, yeteneği kendilerine çekme yaklaşımlarında ve performans gayelerinde bir refah stratejisinden mahrum. Kurumsal refah inisiyatiflerine sahip olan yüzde 87’lik bölümün sırf yüzde 55’inin bu alana yönelik bir stratejisi bulunuyor.
Uzun vadeli bir hareket planı kaide
Kurumsal refaha yönelik inisiyatifler; rastgele bir refah programı, aracı, çalıştayı ya da kampanyası olarak kısa vadeli uygulamalar olarak tanımlanırken; kurumsal refah stratejileri, kurumsal refah tahlillerine yahut gayelerine ulaşmak için kaynakları kullanan, uzun vadeli bir hareket planı olarak tanımlanıyor.
Şirketlerin refah siyasetlerinde yaşadığı zorluklar
Kurumların kurumsal refah inisiyatiflerini hayata geçirmelerinin ya da bu inisiyatifleri geliştirmelerinin önündeki mahzurlar ise şöyleki sıralanıyor:
- Finansal kaynaklar ve yatırım – % 51
- Uygulanan aksiyonların geri dönüşünün ölçülmesi – % 44
- Çalışan bağlılığı ve ilgisi – % 42
- Program pahasını manaya ve gösterme – % 32
- COVID-19 niçiniyle iş gücünün uzak olması – % 32
- Yerelleştirme – her konuma/ülkeye uyarlanması – % 24
- COVID-19 niçiniyle güvenlik kaygıları – % 23
- Kıdemli yönetici dayanağı – % 23
- Kararlaştırılan hareketlerin uygulanması – % 15
- Kâfi bilginin olmaması – % 15
- Data kapalılığı ve yönetmelik – % 12
- Bunlardan hiç biri – %5