Beykozlu
New member
TBMM Plan ve Bütçe Komitesi Lideri Cevdet Yılmaz, “Doların pahasının 17’lere, 18’lere gelmesi, ekonomik temellerle politik gerçeklerle hiç bir biçimde izah edemeyeceğimiz bir hareketlenmeydi. İşin temelinde vatandaşı kaygı ve paniğe itip daha fazla artacak üzere algı oluşturması vardı ve maalesef bu süreci yaşadı Türkiye. Bu epeyce uzun sürmedi.” dedi.
Yılmaz, Bingöl’deki temasları kapsamında bir otelde düzenlenen görüşmede basın mensupları ile bir ortaya geldi.
Son iki yılda dünyanın hayli önemli badirelerle karşılaştığını beliren Yılmaz, iklim değişikliği tartışmalarının da bu yıl ön plana çıktığını söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan‘ın çizdiği siyaset çerçevesinde faiz oranlarını düşürüp, sürdürülebilir bir ekonomiyi sağlamayı hedeflediklerine işaret eden Yılmaz, şu biçimde konuştu:
“Birtakım çevreler Cumhurbaşkanı’mızın bu faizdeki siyasetinin daha sonrasında vatandaşımızda endişe ve panik havası oluşturdu. Faizlerin düşmesi bir ölçü dövizi hareketlendirebilir, muhakkak limitler ortasında bunu anlayabilirsiniz. Lakin doların pahasının 17’lere, 18’lere gelmesi, ekonomik temellerle politik gerçeklerle hiç bir biçimde izah edemeyeceğimiz bir hareketlenmeydi. İşin temelinde vatandaşı kaygı ve paniğe itip daha fazla artacak üzere algı oluşturması vardı ve maalesef bu süreci yaşadı Türkiye. Bu epey uzun sürmedi. Bu süreç bize şunu gösterdi ki bu yapay bir artıştı. Doğal, ekonomik gerçeklere dayalı bir artış olsa bu kadar süratli geriye gelmezdi esasen. Vatandaşa ‘Dolar alın, dolar daha da epey artacak.’ diye telkinde bulunanlar, artık kaybeden vatandaşlara hesap vermeli diye düşünüyorum.”
“Finansal yapımızı daha çeşitlendiren bir yapıyı önümüzdeki günlerde nazaranceğiz”
Finansal piyasalar açısından en kıymetli sıkıntının vatandaşların alternatiflerini çoğaltmak olduğunu aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bu çerçevede yeni birtakım enstrümanlar geliştiriyor hükümetimiz. Bunlar da ülkemizin gündemine gelecek. Bir kısmı Meclisimizin gündemine gelecek, bir kısmı idari kararlarla yapılacak. Biri altınla ilgili çalışmalar. Yastık altında 280 milyar dolarlık bir altın varlığından bahsediliyor. Bunun iktisada kazandırılması konusunda çalışmalar kelam konusu. Bir taraftan da Bitcoinler ve öteki coinler… Bu paralar memleketler arası bir network içerisinde nereye gittiği de hayli belirli olmayan bir biçimde bedellendiriliyor. Düzenleme çerçevesini ortaya koyup, bizim Merkez Bankamızın, otoritelerimizin nezareti ve kontrolü altında, tasarruf sahipleri için de daha sağlıklı bir çerçevede, ‘kendi coinlerimizi geliştirme’ diyelim, bu bahiste birtakım çalışmalar var. Finansal yapımızı daha çeşitlendiren, derinleştiren bir yapıyı da önümüzdeki günlerde bakılırsaceğiz.“
Yılmaz, bu yıl dünya iktisadının yüzde 3 küçüldüğünü belirterek “Şu an önümüzdeki sorunlardan biri enflasyon sıkıntısı. Dünya büyüme açısından bir külfet yaşadığı üzere enflasyonda da bütün dünyada artış oldu.” sözlerini kullandı.
Salgın, kuraklık, salgın daha sonrası yaşanan lojistik ve tedarik sorunları ile geçiş sürecinin tesiriyle tüm dünyada meblağların hareketlendiği bir devir yaşandığına dikkati çeken Yılmaz, bilhassa güç, petrol, doğalgaz başta olmak üzere dünyanın biroldukça hususta meblağların dolar bazında arttığı bir periyot yaşadığını bildirdi. Yılmaz, bu durumun tüm dünyayı etkilediğini lisana getirerek “Bizi de şüphesiz etkiliyor zira biz güçte dışa bağımlı bir ülkeyiz. Dışarıdan ithal etmek durumunda olan bir ülkeyiz. Fakat bunun vatandaşımıza en az yansıması için de her türlü çabası sarf ettik. Buna karşın enflasyon, dünyada da biz de de değerli problem. Bunun önümüzdeki süreçte makul düzeylere düşmesi için elimizden gelen çabası sarf edeceğiz.” diye konuştu. (AA)
Yılmaz, Bingöl’deki temasları kapsamında bir otelde düzenlenen görüşmede basın mensupları ile bir ortaya geldi.
Son iki yılda dünyanın hayli önemli badirelerle karşılaştığını beliren Yılmaz, iklim değişikliği tartışmalarının da bu yıl ön plana çıktığını söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan‘ın çizdiği siyaset çerçevesinde faiz oranlarını düşürüp, sürdürülebilir bir ekonomiyi sağlamayı hedeflediklerine işaret eden Yılmaz, şu biçimde konuştu:
“Birtakım çevreler Cumhurbaşkanı’mızın bu faizdeki siyasetinin daha sonrasında vatandaşımızda endişe ve panik havası oluşturdu. Faizlerin düşmesi bir ölçü dövizi hareketlendirebilir, muhakkak limitler ortasında bunu anlayabilirsiniz. Lakin doların pahasının 17’lere, 18’lere gelmesi, ekonomik temellerle politik gerçeklerle hiç bir biçimde izah edemeyeceğimiz bir hareketlenmeydi. İşin temelinde vatandaşı kaygı ve paniğe itip daha fazla artacak üzere algı oluşturması vardı ve maalesef bu süreci yaşadı Türkiye. Bu epey uzun sürmedi. Bu süreç bize şunu gösterdi ki bu yapay bir artıştı. Doğal, ekonomik gerçeklere dayalı bir artış olsa bu kadar süratli geriye gelmezdi esasen. Vatandaşa ‘Dolar alın, dolar daha da epey artacak.’ diye telkinde bulunanlar, artık kaybeden vatandaşlara hesap vermeli diye düşünüyorum.”
“Finansal yapımızı daha çeşitlendiren bir yapıyı önümüzdeki günlerde nazaranceğiz”
Finansal piyasalar açısından en kıymetli sıkıntının vatandaşların alternatiflerini çoğaltmak olduğunu aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bu çerçevede yeni birtakım enstrümanlar geliştiriyor hükümetimiz. Bunlar da ülkemizin gündemine gelecek. Bir kısmı Meclisimizin gündemine gelecek, bir kısmı idari kararlarla yapılacak. Biri altınla ilgili çalışmalar. Yastık altında 280 milyar dolarlık bir altın varlığından bahsediliyor. Bunun iktisada kazandırılması konusunda çalışmalar kelam konusu. Bir taraftan da Bitcoinler ve öteki coinler… Bu paralar memleketler arası bir network içerisinde nereye gittiği de hayli belirli olmayan bir biçimde bedellendiriliyor. Düzenleme çerçevesini ortaya koyup, bizim Merkez Bankamızın, otoritelerimizin nezareti ve kontrolü altında, tasarruf sahipleri için de daha sağlıklı bir çerçevede, ‘kendi coinlerimizi geliştirme’ diyelim, bu bahiste birtakım çalışmalar var. Finansal yapımızı daha çeşitlendiren, derinleştiren bir yapıyı da önümüzdeki günlerde bakılırsaceğiz.“
Yılmaz, bu yıl dünya iktisadının yüzde 3 küçüldüğünü belirterek “Şu an önümüzdeki sorunlardan biri enflasyon sıkıntısı. Dünya büyüme açısından bir külfet yaşadığı üzere enflasyonda da bütün dünyada artış oldu.” sözlerini kullandı.
Salgın, kuraklık, salgın daha sonrası yaşanan lojistik ve tedarik sorunları ile geçiş sürecinin tesiriyle tüm dünyada meblağların hareketlendiği bir devir yaşandığına dikkati çeken Yılmaz, bilhassa güç, petrol, doğalgaz başta olmak üzere dünyanın biroldukça hususta meblağların dolar bazında arttığı bir periyot yaşadığını bildirdi. Yılmaz, bu durumun tüm dünyayı etkilediğini lisana getirerek “Bizi de şüphesiz etkiliyor zira biz güçte dışa bağımlı bir ülkeyiz. Dışarıdan ithal etmek durumunda olan bir ülkeyiz. Fakat bunun vatandaşımıza en az yansıması için de her türlü çabası sarf ettik. Buna karşın enflasyon, dünyada da biz de de değerli problem. Bunun önümüzdeki süreçte makul düzeylere düşmesi için elimizden gelen çabası sarf edeceğiz.” diye konuştu. (AA)