Beykozlu
New member
Yeni Akit müellifi Halil Kışlacık, “Benim ‘Her şey epey hoş oluyor’ dememin niçini, son gelen faiz sonucu…Ekonomi yazacağım yani… Dolar 11 lirayı geçmiş… Ben onun 6 lira ederkenki havasını da bilirim… Artık o ezayı yaşama sırası Türk vatandaşı üzerinden Türk Lirası’yla kazanıp da dövizle harcayan gruba geldiyse, bir daha garibana üzülürüm de, ‘Her şey hayli hoş oluyor’ da derim!” görüşünü savundu.
Kışlacık yazısında, “Bu ülkede taban fiyatlı vatandaş ne vakit, Amerikalı taban fiyatlı üzere maaşının yarısını da değil, tamamını verip de piyasanın en değerli cep telefonunu alabildi? hiç bir vakit…Peki bugün ne değişti? Dolar arttı, girdi fiyatları artacak, yurtarasında de fiyatlar yükselecek o denli mi? Bizim yurtarasında tutarlarımızın yükselmesi için doların artmasına gerek yok ki? Geçtiğimiz sene ne oldu da ikinci el araç meblağları tavan yaptı? Ne oldu da bu sene gayrimenkul fiyatları uçtu? “Ekonominin bu hale gelmesinde, faizlerin indirilmesinin, insanların fırsatçılığından ve kolay yoldan güçlü olma hırsından daha olumsuz tesiri var” diyebiliyor muyuz? Tamam, kimse sokakta kalmasın… Tamam, İstanbul’da bir konutun bir arabasının olması lüks değil, gereksinim… Ancak sen üç ay evvel aldığın arabayı bugün yüzde elli kârla satmaya kalkarsan, dönüp dolaşıp o arabayı satın alan adam da sana konutu yüzde elli artırımlı satar. Kimseye “Herkes kazanırken sen kaybet” demiyorum. Lakin gidişata baktığımda, “Ben kazanayım da, herkes kaybetsin” diyenlerin de eninde sonunda kaybedeceğinin anlaşılamadığını net olarak görüyorum.” niyetini lisana getirdi.
Kışlacık şu tabirleri kullandı:
“Faiz ve döviz, birbirine bağlı olarak hareket eder, doğrudur. Bu bağlamda, faiz indirme sonucunı kusurlu da bulabilirsiniz. Pekala son dört yılda neler yaşadığımıza bakıyor musunuz? Muhalefet ve onları “dost” olarak niteleyenler bütün planlarını ekonomiyi bozarak hükümeti devirmek üzerine kurdu. Kemal Kılıçdaroğlu, yabancı yatırımcıyı “Bu ülkede kimsenin can ve mal güvenliği yok” diye kaçırmaya kalkmadı mı? Karar gazetesi daha geçtiğimiz hafta, “Ekonomi batıyor” demek uğruna, payları halka da açık olan bir bankanın hissedarından gelen satın alma teklifini 10’da bir oranında düşürmedi mi? Biz yapsak BDDK ile SPK canımıza okur! Kabul edin, bu ülkenin tuzu kuruları “Ekonomi batsın da, bunlar gitsin” dedi… Hesap etmedikleri, “Ekonomi batsın” dedikleri noktada yaşanacak ıstırapları bu ülkenin bayağı insanları esasen az epeyce yaşıyordu… Artık o badireyi yaşama sırası Türk vatandaşı üzerinden Türk Lirası’yla kazanıp da dövizle harcayan gruba geldiyse, bir daha garibana üzülürüm de, “Her şey hayli hoş oluyor” da derim!”
Kışlacık yazısında, “Bu ülkede taban fiyatlı vatandaş ne vakit, Amerikalı taban fiyatlı üzere maaşının yarısını da değil, tamamını verip de piyasanın en değerli cep telefonunu alabildi? hiç bir vakit…Peki bugün ne değişti? Dolar arttı, girdi fiyatları artacak, yurtarasında de fiyatlar yükselecek o denli mi? Bizim yurtarasında tutarlarımızın yükselmesi için doların artmasına gerek yok ki? Geçtiğimiz sene ne oldu da ikinci el araç meblağları tavan yaptı? Ne oldu da bu sene gayrimenkul fiyatları uçtu? “Ekonominin bu hale gelmesinde, faizlerin indirilmesinin, insanların fırsatçılığından ve kolay yoldan güçlü olma hırsından daha olumsuz tesiri var” diyebiliyor muyuz? Tamam, kimse sokakta kalmasın… Tamam, İstanbul’da bir konutun bir arabasının olması lüks değil, gereksinim… Ancak sen üç ay evvel aldığın arabayı bugün yüzde elli kârla satmaya kalkarsan, dönüp dolaşıp o arabayı satın alan adam da sana konutu yüzde elli artırımlı satar. Kimseye “Herkes kazanırken sen kaybet” demiyorum. Lakin gidişata baktığımda, “Ben kazanayım da, herkes kaybetsin” diyenlerin de eninde sonunda kaybedeceğinin anlaşılamadığını net olarak görüyorum.” niyetini lisana getirdi.
Kışlacık şu tabirleri kullandı:
“Faiz ve döviz, birbirine bağlı olarak hareket eder, doğrudur. Bu bağlamda, faiz indirme sonucunı kusurlu da bulabilirsiniz. Pekala son dört yılda neler yaşadığımıza bakıyor musunuz? Muhalefet ve onları “dost” olarak niteleyenler bütün planlarını ekonomiyi bozarak hükümeti devirmek üzerine kurdu. Kemal Kılıçdaroğlu, yabancı yatırımcıyı “Bu ülkede kimsenin can ve mal güvenliği yok” diye kaçırmaya kalkmadı mı? Karar gazetesi daha geçtiğimiz hafta, “Ekonomi batıyor” demek uğruna, payları halka da açık olan bir bankanın hissedarından gelen satın alma teklifini 10’da bir oranında düşürmedi mi? Biz yapsak BDDK ile SPK canımıza okur! Kabul edin, bu ülkenin tuzu kuruları “Ekonomi batsın da, bunlar gitsin” dedi… Hesap etmedikleri, “Ekonomi batsın” dedikleri noktada yaşanacak ıstırapları bu ülkenin bayağı insanları esasen az epeyce yaşıyordu… Artık o badireyi yaşama sırası Türk vatandaşı üzerinden Türk Lirası’yla kazanıp da dövizle harcayan gruba geldiyse, bir daha garibana üzülürüm de, “Her şey hayli hoş oluyor” da derim!”