Akif Beki: Şevki Yılmazgiller iktidarsız yaşamasın diye millet domatessiz, parasız pulsuz yaşamaya mahkum edilmiş, geleceği çarçur edilmiş, ne kıymeti

Beykozlu

New member
Karar yazarı Akif Beki, Akit yazarı Şevki Yılmaz‘ın katıldığı bir programda “2023 seçimlerine gelmeden, AK Parti kasanın ağzını açmalı. Efendim 700 ton altınımız var, Merkez Bankası’nda şu kadar dolar rezervimiz var diyorsunuz. Kime bırakacaksınız bunu, hırsızlara mı?” kelamlarına ait olarak “Şevki Yılmaz’ın Akit TV’deki kelamları çarpıtılmış, eklemeler yapılmış, halbuki dediği şuymuş: ‘Dolarsız, domatessiz yaşayabiliriz lakin devletsiz yaşayamayız.’ Bir de şu: ‘Seçime gelmeden AK Parti’nin kasanın ağzını açması lazım. Kime bırakacaksınız, bu hırsızlara mı?’ Ancak bu haliyle de yanlış anlaşılmaya müsait, düzeltmesine yardımcı olmak isterim. Tamam, ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ prensibini zıdda çevirmiş, ‘önce insan’ diye iktidara gelip ‘önce devlet’ demeye başlamış olabilir.” yorumunu yaptı.

Beki, yazısının devamında Şevki Yılmaz’ın kelamlarını ironik bir lisanla eleştirdi. Beki, şu sözleri kullandı:

“Şevki Yılmaz ‘bizden daha sonrası tufan, biz iktidarda kalmadıktan daha sonra batsın bu dünya, kıyamet kopsun’ demeye getirmişse ne olmuş yani. Ancak para saçmazsa AK Parti’nin kaybedeceğini, muhalefetin kazanacağını söylem etmesi yok mu! Ağzından yel alsın, işte o felaket tellallığı kızdırır iktidarı.

Şevki Yılmazgiller iktidarsız yaşamasın diye millet domatessiz, parasız pulsuz yaşamaya mahkum edilmiş, geleceği çarçur edilmiş, ne kıymeti var!

Gerçi AK Parti’nin çaba vaadiyle iktidara geldiği 3Y’den biri yolsuzluk, biri yoksulluk, biri de yasaklar idi. Ulusal irade ne derse o olurdu, kimin yöneteceğine halk karar verirdi, hak da kelam de milletindi, sandığa saygısızlık affedilmezdi.

Velakin o kadarcık fedakarlığa da artık katlanacak aziz millet, talihe bırakılacak şey değil, açlıkla sınanmadan da olmaz, iktidarın kurtuluş ve beka savaşı veriliyor, kolay mı?

Bu propagandayla temsil edilmekten rahatsız olsa Şevki Hoca grubunu uyarır, kendi ismine konuşmamalarını, az ötede oynamalarını söylerdi iktidar.

‘Nasıl laflar onlar, konuşulur mu öyle’ denmediğine, reddedilmediğine nazaran…Yeter ki şom ağızlarını açıp kaybetmekten bahsetmesinler, gerisi maşallah dokunmuyor demek.”