Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir Sözü Ne Zaman Söylenmiştir ?

Sevval

New member
Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir Sözü Ne Zaman Söylenmiştir?

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ifadesi, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgelerinden birisi haline gelmiş önemli bir söylemdir. Bu ifade, Türk milletinin kendi kaderini tayin etme hakkını vurgular ve bir halkın kendi devletini kurma, yönetme ve yönetici seçme yetkisinin yalnızca o halkta bulunduğunu belirtir. Bu sözün söylenmesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında önemli bir dönüm noktasıydı. Peki, bu anlamlı söz ne zaman söylenmiştir ve bu sözün arka planında hangi tarihsel olaylar yatmaktadır?

Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir Sözünün Tarihsel Bağlamı

"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözü, 1920 yılında Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'nın en kritik aşamalarından birinde, Mustafa Kemal Atatürk tarafından, 23 Nisan 1920 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) açılışında söylenmiştir. Bu tarih, Türk milletinin bağımsızlık yolundaki kararlılığının simgesidir ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı gündür. Mustafa Kemal Atatürk, bu sözle birlikte, halkın egemenliğini savunmuş ve padişahın, saltanatın ve hilafetin egemenlikteki yerini reddetmiştir. Söz konusu ifade, egemenliğin halkın iradesine dayandığını vurgulayarak, Osmanlı İmparatorluğu’nun monarşik yapısından uzaklaşılmasının gerekliliğine işaret etmiştir.

Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir Sözü Ne Anlama Gelir?

Egemenlik, bir devletin hükümranlık hakkıdır ve o devletin iç ve dış politikalarını belirleme yetkisini içerir. "Kayıtsız şartsız milletindir" sözü, egemenliğin sınırsız bir şekilde halkın elinde olduğunu belirtir. Yani, hiçbir dış etken veya iç denetim, halkın egemenliğine gölge düşüremez. Bu anlayış, halkın kendi geleceğine karar verme hakkına sahip olduğu bir yönetim biçimini ifade eder. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, bu sözüyle, halk egemenliğini, demokrasiyi ve milli iradeyi esas alarak egemenlik anlayışını vurgulamıştır.

Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde, halkın egemenliği büyük ölçüde merkezi otoritenin ve padişahın elindeydi. Bu egemenlik anlayışı, halkın kendi iradesinin göz ardı edilmesiyle şekillenmişti. 1919’da, Kurtuluş Savaşı'nın başlamasıyla birlikte, Mustafa Kemal ve silah arkadaşları, halkı bu egemenliği sahiplenmeye davet etmiştir.

Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir Sözü Hangi Durumda Söylenmiştir?

Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışında bu önemli sözünü söylemiştir. Bu dönemde, Osmanlı hükümeti ve padişahı, işgalci güçlerin etkisi altındaydı ve halkın taleplerine duyarsız kalmıştı. İşte bu bağlamda, halkın egemenliği, Osmanlı yönetiminin ve saltanatın egemenliğinin yerine geçmiştir. Atatürk, bu önemli açılış konuşmasında, bağımsızlık mücadelesini sadece bir askeri çaba olarak değil, aynı zamanda ulusal egemenliğin ve halkın iradesinin yeniden tesis edilmesi olarak da tanımlamıştır.

Atatürk’ün bu sözü, aynı zamanda bağımsızlık mücadelesinin ideolojik temelini oluşturmuş ve Kurtuluş Savaşı’na katılan halkı, egemenlik hakkını savunmaya teşvik etmiştir. TBMM’nin açılmasıyla birlikte, halkın kendisini temsil eden bir meclis aracılığıyla yönetme hakkı yeniden kazanılmıştır.

Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir Sözü, Cumhuriyetin Temellerini Nasıl Etkilemiştir?

Cumhuriyetin ilanına giden süreçte, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" söylemi, yalnızca askeri bir zaferi değil, aynı zamanda halkın kendi geleceğine karar verme hakkının da tescillenmesini sağladı. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in ilan edilmesinin ardından, bu anlayış tamamen kurumsallaşmış ve anayasal bir güvence haline gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, halk egemenliğine dayanan bir yönetim biçimi olarak, monarşi ve padişahın egemenliğinden çok farklı bir yapıya bürünmüştür.

Bu söylem, aynı zamanda milli egemenlik kavramının dünya genelinde tanınan modern devlet anlayışına uygun bir biçimde ortaya çıkmasını sağlamıştır. Egemenliğin halkta olduğu vurgusu, ilerleyen yıllarda yapılan anayasa değişiklikleri ve reformlarla pekiştirilmiş, halkın seçtiği temsilciler aracılığıyla devletin yönetilmesi anlayışı güçlenmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk ve Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir Sözünün Önemi

Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı sırasında halkın egemenlik hakkını savunmuş ve bu hakka sahip çıkılmasının Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin temel unsurlarından biri olduğunu belirtmiştir. "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözü, Atatürk’ün yalnızca askeri başarılarıyla değil, aynı zamanda halkın kendi kaderini tayin etme hakkını savunan bir lider olarak öne çıkmasını sağlamıştır. Bu söylem, halkın egemenliğinin bir devlete yön verme hakkı olduğunu vurgular ve Atatürk’ün halkçı ideolojisini derinleştirir.

Bunun yanı sıra, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözü, cumhuriyetin ilk yıllarında yapılacak devrimlerin de temelini atmıştır. Demokrasi, özgürlük, adalet gibi kavramların anayasaya ve toplumsal yapıya entegre edilmesinin yolu bu düşünceyle açılmıştır. Atatürk’ün halk egemenliğine verdiği önem, Türk milletinin devlet yönetiminde etkin bir rol oynamasını sağlayarak, modern bir cumhuriyetin oluşmasına zemin hazırlamıştır.

Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir Sözü Bugün Ne Anlama Geliyor?

Günümüzde "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ifadesi, halkın iradesine dayalı yönetim biçimlerinin temel ilkelerinden birini oluşturur. Türkiye Cumhuriyeti, bu anlayışla varlığını sürdürmekte ve halkın seçtiği temsilciler aracılığıyla yönetilmektedir. Bu ifade, yalnızca geçmişteki kurtuluş mücadelesinin simgesi olmakla kalmamış, aynı zamanda modern Türkiye’nin demokrasiye olan bağlılığını, halkın egemenliğine duyduğu saygıyı ve devletin halktan aldığı yetkiyi de vurgulamaktadır.

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözü, Atatürk’ün halk egemenliğine verdiği önemin bir göstergesidir ve günümüzde Türkiye’nin siyasi yapısında, seçimlerin, referandumların ve halkın katılımını sağlayan diğer demokratik süreçlerin temeli olarak varlığını sürdürmektedir.

Sonuç

"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözü, sadece bir tarihsel ifade değil, Türk milletinin bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinin bir simgesidir. Bu söz, halkın kendi kaderini tayin etme hakkını savunan, demokrasiyi ve halk iradesini esas alan bir anlayışın temelini atmıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözle verdiği mesaj, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumsal yapısının ve demokrasisinin temel taşlarından biri olarak, bugün de geçerliliğini korumaktadır.