Ergün Atalay: 7 bin 785 liranın üstünü konuşacağız
Türkiye, pazarlık süreci başlayan minimum fiyat belirleme gündemine odaklandı.
Bu kapsamda gözler Minimum Fiyat Tespit Komitesi’ndeki taraflardan biri olan TÜRK-İŞ’de
Genel Başkanı Ergün Atalay, bir otelde düzenlenen Türkiye Yol-İş Sendikası 12. Olağan Genel Konseyi’ne katıldı.
Programda konuşan Atalay, gündemdeki en kıymetli bahsin minimum fiyat olduğunu belirterek, sendikanın olduğu yerde minimum fiyatın değil, ikramiyenin, yol parasının, çocuk parasının ve besin yardımının konuşulması gerektiğini söylemiş oldu.
“4 periyottur taban fiyatla ilgili bir teklif sunmuyoruz”
Asgari Fiyat Tespit Komitesinde, masada taban ücretlinin de bulunmasını istediklerini söz eden Atalay, “Biz 4 devirdir taban fiyatla ilgili bir teklif sunmuyoruz. Evvel patron ve devletin açıklamasını istiyoruz. Zira kamuoyu, TÜRK-İŞ’in ağzından bir sayı çıktığında o sayıdan aşağı inmeyeceğini biliyor.” diye konuştu.
“TÜRK-İŞ 7 bin 785 lira açlık sonunun üstü konuşacak dedik”
TÜRK-İŞ tarafınca belirlenen açlık sonunun 7 bin 785 lira, yoksulluk sonunun da 10 bin 170 lira olduğunu belirten Atalay, konuşmasını şu biçimde sürdürdü:
“Biz kamuoyunun önüne çıkıp ‘TÜRK-İŞ 7 bin 785 lira açlık sonunun üstü konuşacak.’ dedik. Ancak kimi güzel niyetli olmayanlar, ‘TÜRK-İŞ 7 bin 785 lira dedi.’ diye bizi yargılıyorlar.
Bizim minimum fiyatla ilgili bir teklifimiz yok. Bir haftadır bununla uğraşıyoruz.
“Bana ‘Pazarlık aşağıdan başlar mı?’ diyorlar”
O masada olmayan herkes görüş bildiriyor, bize katkı sağlıyor lakin bunun bedelini biz ödüyoruz.
Bana ‘Pazarlık aşağıdan başlar mı?’ diyorlar. Biz bunun üstünü konuşacağız, 8-9 olur, teklif önümüze bir gelsin. İnşallah bu son olur, o masada bir de taban fiyatlı olur.”
“Siyasete girmeyi düşünmüyorum”
İleride siyasete girmeyi düşünmediğini aktaran Atalay, “Ben demir yollarının çırak çalışanıyım. Dün de öyleydim bugün de bu biçimdeyim. Ben TÜRK-İŞ Başkanı’yım. Beni Türkiye seçiyor. Mevcut oyların 10 yıldır yüzde 90’ını alıyorum. Beni, emeği düşürürlerse hepinizi düşürürler.” sözlerini kullandı.
Asgari fiyat konusunu Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği liderleriyle da konuştuklarını aktaran Atalay, istedikleri sayı uygun bulunmadığı takdirde masaya oturmayacaklarını kaydetti.
“Taşeron sistemi adil değil”
EYT meselesinin yıl sonuna kadar çözülüp ülke gündeminden kalkabileceğini belirten Atalay, taşeron sıkıntısının de çözülmesini istediklerini anlattı. Atalay, “Aynı aracın ortasında personellerden biri yemek yiyor, başkası yiyemiyor. Bu adil mi, burada barış, huzur olur mu? Taşeronlara aslına bakarsanız para veriliyor, o parayı kendi personelinize verin, devletin çatısı altında olsun.” değerlendirmesinde bulundu.
“Emekli maaşlarının düzenlenmesi gerekiyor”
Sendika olarak vergi konusunda da talepleri olduğunu söyleyen Atalay, personellerden alınan vergilerin adil olmadığını söylemiş oldu.
Emekli maaşlarının da düzenlenmesi gerektiğini belirten Atalay, “20 bin lira emekli maaşı alan var, 4 bin lira emekli maaşı alan var, bu adil mi? Bayram ikramiyesi alırken kurban alınıyordu artık o parayla kurbanın iki bacağı alınıyor.” sözlerini kullandı.
“İş sıhhati ve güvenliği alanında problemler var”
Yol-İş Sendikası Genel Lideri Ramazan Ağar da Türkiye’deki kıymetli meselelerden birinin iş sıhhati ve güvenliği alanında yaşanan meseleler olduğunu lisana getirdi.
Sendika olarak bir personelin bile mevtini kabul etmediklerini söz eden Ağar, “Türkiye’ye yakışmayan bu tabloyu emekçi, patron, devlet olarak bir an evvel değiştirmemiz gerekiyor.” dedi.
TÜRK-İŞ Genel Heyeti’nin kıdem tazminatı konusundaki kararlılığının en büyük teminatları olduğunu belirten Ağar, şu görüşleri paylaştı:
“Yol-İş topluluğumuz, farklı istihdam biçimlerine, adil olmayan fiyat uygulamalarına ve taşeron işçiliğine karşı aktif halde gayret etmektedir. Karayollarında, köylere hizmet götürme birliklerinde, vilayet özel yönetimlerinde ve kamu iktisadi teşebbüslerinde çalışan lakin kapsam dışı bırakılan taşeron personellerin takıma alınması için büyük gayret gösteriyoruz.”
Türkiye, pazarlık süreci başlayan minimum fiyat belirleme gündemine odaklandı.
Bu kapsamda gözler Minimum Fiyat Tespit Komitesi’ndeki taraflardan biri olan TÜRK-İŞ’de
Genel Başkanı Ergün Atalay, bir otelde düzenlenen Türkiye Yol-İş Sendikası 12. Olağan Genel Konseyi’ne katıldı.
Programda konuşan Atalay, gündemdeki en kıymetli bahsin minimum fiyat olduğunu belirterek, sendikanın olduğu yerde minimum fiyatın değil, ikramiyenin, yol parasının, çocuk parasının ve besin yardımının konuşulması gerektiğini söylemiş oldu.
“4 periyottur taban fiyatla ilgili bir teklif sunmuyoruz”
Asgari Fiyat Tespit Komitesinde, masada taban ücretlinin de bulunmasını istediklerini söz eden Atalay, “Biz 4 devirdir taban fiyatla ilgili bir teklif sunmuyoruz. Evvel patron ve devletin açıklamasını istiyoruz. Zira kamuoyu, TÜRK-İŞ’in ağzından bir sayı çıktığında o sayıdan aşağı inmeyeceğini biliyor.” diye konuştu.
“TÜRK-İŞ 7 bin 785 lira açlık sonunun üstü konuşacak dedik”
TÜRK-İŞ tarafınca belirlenen açlık sonunun 7 bin 785 lira, yoksulluk sonunun da 10 bin 170 lira olduğunu belirten Atalay, konuşmasını şu biçimde sürdürdü:
“Biz kamuoyunun önüne çıkıp ‘TÜRK-İŞ 7 bin 785 lira açlık sonunun üstü konuşacak.’ dedik. Ancak kimi güzel niyetli olmayanlar, ‘TÜRK-İŞ 7 bin 785 lira dedi.’ diye bizi yargılıyorlar.
Bizim minimum fiyatla ilgili bir teklifimiz yok. Bir haftadır bununla uğraşıyoruz.
“Bana ‘Pazarlık aşağıdan başlar mı?’ diyorlar”
O masada olmayan herkes görüş bildiriyor, bize katkı sağlıyor lakin bunun bedelini biz ödüyoruz.
Bana ‘Pazarlık aşağıdan başlar mı?’ diyorlar. Biz bunun üstünü konuşacağız, 8-9 olur, teklif önümüze bir gelsin. İnşallah bu son olur, o masada bir de taban fiyatlı olur.”
“Siyasete girmeyi düşünmüyorum”
İleride siyasete girmeyi düşünmediğini aktaran Atalay, “Ben demir yollarının çırak çalışanıyım. Dün de öyleydim bugün de bu biçimdeyim. Ben TÜRK-İŞ Başkanı’yım. Beni Türkiye seçiyor. Mevcut oyların 10 yıldır yüzde 90’ını alıyorum. Beni, emeği düşürürlerse hepinizi düşürürler.” sözlerini kullandı.
Asgari fiyat konusunu Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği liderleriyle da konuştuklarını aktaran Atalay, istedikleri sayı uygun bulunmadığı takdirde masaya oturmayacaklarını kaydetti.
“Taşeron sistemi adil değil”
EYT meselesinin yıl sonuna kadar çözülüp ülke gündeminden kalkabileceğini belirten Atalay, taşeron sıkıntısının de çözülmesini istediklerini anlattı. Atalay, “Aynı aracın ortasında personellerden biri yemek yiyor, başkası yiyemiyor. Bu adil mi, burada barış, huzur olur mu? Taşeronlara aslına bakarsanız para veriliyor, o parayı kendi personelinize verin, devletin çatısı altında olsun.” değerlendirmesinde bulundu.
“Emekli maaşlarının düzenlenmesi gerekiyor”
Sendika olarak vergi konusunda da talepleri olduğunu söyleyen Atalay, personellerden alınan vergilerin adil olmadığını söylemiş oldu.
Emekli maaşlarının da düzenlenmesi gerektiğini belirten Atalay, “20 bin lira emekli maaşı alan var, 4 bin lira emekli maaşı alan var, bu adil mi? Bayram ikramiyesi alırken kurban alınıyordu artık o parayla kurbanın iki bacağı alınıyor.” sözlerini kullandı.
“İş sıhhati ve güvenliği alanında problemler var”
Yol-İş Sendikası Genel Lideri Ramazan Ağar da Türkiye’deki kıymetli meselelerden birinin iş sıhhati ve güvenliği alanında yaşanan meseleler olduğunu lisana getirdi.
Sendika olarak bir personelin bile mevtini kabul etmediklerini söz eden Ağar, “Türkiye’ye yakışmayan bu tabloyu emekçi, patron, devlet olarak bir an evvel değiştirmemiz gerekiyor.” dedi.
TÜRK-İŞ Genel Heyeti’nin kıdem tazminatı konusundaki kararlılığının en büyük teminatları olduğunu belirten Ağar, şu görüşleri paylaştı:
“Yol-İş topluluğumuz, farklı istihdam biçimlerine, adil olmayan fiyat uygulamalarına ve taşeron işçiliğine karşı aktif halde gayret etmektedir. Karayollarında, köylere hizmet götürme birliklerinde, vilayet özel yönetimlerinde ve kamu iktisadi teşebbüslerinde çalışan lakin kapsam dışı bırakılan taşeron personellerin takıma alınması için büyük gayret gösteriyoruz.”