Hava sıcaklığının düşmesi ile birlikte, beden iç sıcaklığını 37 santigrat derecede koruma etmelidir. Kış mevsiminde giydiğimiz kalın kıyafetler, kalorifer/ klima/ soba üzere ısıtıcılar sayesinde bu sıcaklığı müdafaaya yardımcı oluyoruz ve metabolizmamız daha yavaş çalışmaya başlıyor. İkinci bir sebep ise, azalan D vitamini düzeyleridir. D vitamini düzeyi düşük bireyler yağlanmaya meyillidir ve bu bireylerde insülin direnci gelişme riski de fazladır. Azalan D vitamini düzeyi ayrıyeten, kilo verme sürecinde tesirli olan kalsiyum mineralinin de emilimini azaltır ve bu durum kilo vermeyi zorlaştırır.
Günlerin kısa olması da kış mevsiminde gün ışığında daha fazla salgılanan memnunluk hormonu olan serotoninin düzeyinin azalmasına, karanlıkta salgılanan melatonin hormonuyla yorgunluk ve uyku halinin artmasıyla karakterize bir tablo geliştirebilir. Hareket seviyesinin azalması kilo artışını birlikteinde getirebilir. Ayrıyeten serotonin düzeyi az bireylerde depresyon gelişme oranı artar ve bu durum memnunluğu besinlerde arama hissini yani duygusal açlık durumunu tetikler.
Öğün arttırarak metabolizmanızı hızlandırın
Kış mevsimi demek, sağlıklı beslenmeye orta vermek demek değildir. Her mevsim olduğu üzere kış mevsiminde de bedeninin kâfi ve istikrarlı beslenmeye muhtaçlığı var. Öğün atlamamak gerekir. Kışın duygusal yeme atakları artıyor ve havaların soğumasıyla kendini daha yorgun hissediyor olabilirsin. Öğün sayısını arttırmak, öğün ortalarını 2-3 saat formunda tutmak metabolizmanı hızlandıracaktır. Her şeye karşın iştah denetimi sağlayamadığınız durumlarda rooibos çayı tüketebilirsiniz. Günün en değerli öğününü; doyurucu ve sağlıklı kahvaltıyı ihmal etmemelisiniz. Yağsız süt ve eserleri tüketmelisiniz. Süt ve eserleri; hem tokluk mühletini uzatır, birebir vakitte içeriğindeki kalsiyum ile yağ yakımını hızlandırır. Rengârenk zerzevat ve meyvelerle antioksidan depolayıp, metabolizmanızı hızlandırabilirsiniz.
Su içmek için mazeretiniz olmasın
Kış aylarında yapılan en büyük yanlışlardan biri su içmek için susamayı beklemektir. Hayat uzunluğu vücudunu temizleyecek, detoks tesiri sağlayacak, metabolizmanı canlandıracak en kıymetli içeceğin sudur. Güneş girmeyen meskene, hastalık ve fazla kilo giriyor unutmamalısınız. Şayet konutunuz epey güneş görmüyorsa ve yaz aylarında epeyce hudutlu tatil yapabiliyorsanız, acil olarak 25-OH vitamin D bedellerine baktırmalısınız. Güneşin armağanı D vitamini metabolizmanızı hızlandıran sihirli bir vitamin. Bu kış akşam yemeğinden daha sonra tatlı alışkanlığınız son bulsun. Tatlı tüketiminizi bilhassa sütlü yavaşça tatlılar tercih edip, saat 17.00’dilk evvel tüketerek, metabolizmanı yük bindirmeden sağlıklı bir kış mevsimi geçirebilirsiniz.
Bol oksijen almalı ve müspet düşünmelisiniz
Haftanın 4 günü, ortalama 45 dakikalık tempolu yürüyüşler hem yağ yakımına, kas gelişmenine takviye olacak birebir vakitte mutluluğun kaynağı serotonin seviyeni arttıracaktır. Tertipli yapılan idman ile oksijen alımını yüzde 15 oranında arttırabilirsiniz ve oksijen kapasiteni ne kadar arttırırsan hücrelerin o kadar taze ve kuvvetli kalır. Zira tüm hücrelerinin yaşamak için oksijene muhtaçlığı var. Hem vücudu, hem ruhu yıpratmamak ismine olumlu düşünmeli ve kendini tabiatın kucağına bırakmalısınız. Açık havada yapılan sistemli fizikî aktivite; bol oksijeni, bol oksijen olumlu kanıyı, müspet niyet hayatına yıllar ekleyecek ve tüm bunların yanına bir de ‘sağlıklı’ sözü gelecek ve kış mevsimleri, baharlar ve akabinde gelen yaz size daima fit hissettirecektir.
Günlerin kısa olması da kış mevsiminde gün ışığında daha fazla salgılanan memnunluk hormonu olan serotoninin düzeyinin azalmasına, karanlıkta salgılanan melatonin hormonuyla yorgunluk ve uyku halinin artmasıyla karakterize bir tablo geliştirebilir. Hareket seviyesinin azalması kilo artışını birlikteinde getirebilir. Ayrıyeten serotonin düzeyi az bireylerde depresyon gelişme oranı artar ve bu durum memnunluğu besinlerde arama hissini yani duygusal açlık durumunu tetikler.
Öğün arttırarak metabolizmanızı hızlandırın
Kış mevsimi demek, sağlıklı beslenmeye orta vermek demek değildir. Her mevsim olduğu üzere kış mevsiminde de bedeninin kâfi ve istikrarlı beslenmeye muhtaçlığı var. Öğün atlamamak gerekir. Kışın duygusal yeme atakları artıyor ve havaların soğumasıyla kendini daha yorgun hissediyor olabilirsin. Öğün sayısını arttırmak, öğün ortalarını 2-3 saat formunda tutmak metabolizmanı hızlandıracaktır. Her şeye karşın iştah denetimi sağlayamadığınız durumlarda rooibos çayı tüketebilirsiniz. Günün en değerli öğününü; doyurucu ve sağlıklı kahvaltıyı ihmal etmemelisiniz. Yağsız süt ve eserleri tüketmelisiniz. Süt ve eserleri; hem tokluk mühletini uzatır, birebir vakitte içeriğindeki kalsiyum ile yağ yakımını hızlandırır. Rengârenk zerzevat ve meyvelerle antioksidan depolayıp, metabolizmanızı hızlandırabilirsiniz.
Su içmek için mazeretiniz olmasın
Kış aylarında yapılan en büyük yanlışlardan biri su içmek için susamayı beklemektir. Hayat uzunluğu vücudunu temizleyecek, detoks tesiri sağlayacak, metabolizmanı canlandıracak en kıymetli içeceğin sudur. Güneş girmeyen meskene, hastalık ve fazla kilo giriyor unutmamalısınız. Şayet konutunuz epey güneş görmüyorsa ve yaz aylarında epeyce hudutlu tatil yapabiliyorsanız, acil olarak 25-OH vitamin D bedellerine baktırmalısınız. Güneşin armağanı D vitamini metabolizmanızı hızlandıran sihirli bir vitamin. Bu kış akşam yemeğinden daha sonra tatlı alışkanlığınız son bulsun. Tatlı tüketiminizi bilhassa sütlü yavaşça tatlılar tercih edip, saat 17.00’dilk evvel tüketerek, metabolizmanı yük bindirmeden sağlıklı bir kış mevsimi geçirebilirsiniz.
Bol oksijen almalı ve müspet düşünmelisiniz
Haftanın 4 günü, ortalama 45 dakikalık tempolu yürüyüşler hem yağ yakımına, kas gelişmenine takviye olacak birebir vakitte mutluluğun kaynağı serotonin seviyeni arttıracaktır. Tertipli yapılan idman ile oksijen alımını yüzde 15 oranında arttırabilirsiniz ve oksijen kapasiteni ne kadar arttırırsan hücrelerin o kadar taze ve kuvvetli kalır. Zira tüm hücrelerinin yaşamak için oksijene muhtaçlığı var. Hem vücudu, hem ruhu yıpratmamak ismine olumlu düşünmeli ve kendini tabiatın kucağına bırakmalısınız. Açık havada yapılan sistemli fizikî aktivite; bol oksijeni, bol oksijen olumlu kanıyı, müspet niyet hayatına yıllar ekleyecek ve tüm bunların yanına bir de ‘sağlıklı’ sözü gelecek ve kış mevsimleri, baharlar ve akabinde gelen yaz size daima fit hissettirecektir.